Yine bi modem, yine bir bela.

En sonunda ethernet portlu bir modeme kavuşabildim.
Windows ethernetin sürücüsünü yükleyemediği (MX98713) Ubuntu Linux boot edip bir güzel ethernet portuna bağladik. Hemen wem arayüzü ile ADSL kullanici adi ve şifremizi girdik ve ta daaa... Artik internetteyiz.

Bakalim sistemde neler varmis diye bir adet aptitude update yazdiktan sonra bol bol güncelleme çıktığını gördüm. Bunlardan birkaçı beni fazlası ile ilgilendiriyordu, zira Linux'a emektar (fi tarihinden kalan ve o tarihte kalmasi gereken) ses kartımı tanıtamadım. En son bunun için çekirdek güncellemesi gerekiyordu. Zor geldi, güncellemedim :)

Şimdi ise bir ara yapmam gerek. Ama toplam güncelleme paketinin 245MB olduğunu görünce bir süre ara vermeyi uygun gördüm (Gözüm yemedi).

Yapmam gereken işleri halledip yatmadan önce sistemi güncellemeye bırakacağım. Kendi kendine güncellesin, demi ama.

Bu arada bir dünya iş geldi.
Zati sabit bir işte yoğun bir şekilde çalışıyorum.
Fazlası ile sosyal bir mekanda tamamı ile anti sosyal bir kişilik oluşumuna başladım.
İnanıyorum ki uzun bir tatile ihtiyacım var.
Aynı şehirde bulunan arkadaşlar ile mail vasıtası ile haberleşiyoruz.
Ortamların şebeği olan ben için çok acı bir durum.

GÖNÜL NE MAİL İSTER NE İNTERNET KAFE, GÖNÜL MUHABBET İSTER, MESAFELER BAHANE.

Simdi internetli olduk.

:)
Bayaga da bi mutlu olduk. :)

Ayrintilari uzun uzun yazarim.
Kendinize iyi bakin.

Bekleyin beni anacigim :P

Anlasilmamaktan degil, yanlis anlasilmaktan kork...

En kisa zamanda bir Ataözleri sözlüğü almaya karar verdim.

Zira sağolsuın bizim atalarimiz zahmet edib bu güne kadar söylenebilecek her sözü söylemişler.

Bir insana yaptiginiz kucuk bir saka ile birden "bilgisayarima mi giriyon, bunlari nereden biliyon vs. vs. vs." gibi suclamalar ile karsi karsiya kalabilirsiniz.

Oysa cogu insan internet te kendi isimlerini yazınca çıkan sayfalara bakmaz.
Ortamda alemlerin en baba haçker'i yaptilar iki dakkada.

Bisi demek istemiyorum.
Ama sanki bilgisayarim basinda uyuya kaldigimda ekranda "Wake up NEO" yaziyor. Ayrica pardesü ve gözlük ile uçabildiğimi fark ettim. Ama cizgili pijama ayni etkiyi vermiyor. Akşama tüylü bir yelek ile deniycem, belki bi faydasi olur.

ALAKASIZ NOT :

Birden Melekler Şehri filmindeki bir repplik aklıma geldi.
itiraf etmeliyim ki hayran kalmıştım. Küçük kız hiçbir dünyevi hisse sahip olmayan meleğe Eğer rüzgarı yüzünde hissetmiyorsan, uçmanın ne anlamı varki? diye soruyor.

İşte bana tercüman olan bir cümle, ben uçmayı, rüzgarı yüzümde hissetiğim için seviyorum.